KEDİ PUFPUF

KEDİ PUFPUF

Bir yazar için her hikâye bir dostluk, bir umut, bir tebessüm demektir.İşte ben de sizlerle, yumuşacık patileriyle kalplere dokunan bir dostun hikayesini paylaşmak istiyorum:

“Kedi Puf Puf” Keyifle okumanız dileğiyle😊

Ben bir çocuğum ve yazmayı çok seviyorum.

Size yazdığım “Kedi Puf Puf” adlı hikayeyi göndermek istiyorum🙂Kabul eder misiniz 🤗


Uzak kentlerde, kışa yakın bir zamanmış. Kasım’ın son günleriymiş. Havalar bayağı soğukmuş. Arzu adında bir kızın küçücük, Pufpuf adında bir kedisi varmış. Ama ne kedi, ne kedi! Dünyanın en güzel kedisiymiş. Ama sahibi onu içtenlikle sevmiyormuş.

Pufpuf’u ilk aldığı gün, Arzu annesine ısrarla "Anne, bu! Bu kedi!" diyordu. Annesi, ona çok iyi bakarsa alacağını söylemişti. Nafile. Daha bir gün geçmişti ki Arzu sıkılmıştı bile. Az çok ilgileniyordu. Annesi bu durumdan hoşlanmıyordu.

Annesi, "Kızım, o gün çok ısrar ettin. Baksana şu kediye," diyordu. Arzu sadece "Püff," diyordu. Bu yüzden Pufpuf’a Arzu’nun annesi bakıyordu.

Bu durumdan sadece annesi değil, Pufpuf da rahatsız oluyordu. Pufpuf, "Ne biçim kız! Daha ilk gün gördüğümde burnuma kötü kokular geliyordu. Belliydi Arzu’nun kötü bir kız olduğu. Arzu’nun annesi ise tam tersi. Ne kadar da kibar bir kadın," diyordu. Tabii ki de söylediği şeyler duyulmuyordu. Bir kedinin dediği şeyi kim duyar ya da anlar ki?

Bir gün, Arzu’nun annesi Arzu’ya çok kızmış:
"Bir yürüyüşe bile götürmedin küçücük kediyi! Bugün kediyi yürüyüşe çıkaracaksın!" diye azarlamıştı.
Arzu da korktuğu için çıkmak zorunda kalmıştı.

Arzu, Pufpuf’u alıp dışarı çıktı. Pufpuf, istemeye istemeye de olsa çıktı. Biraz dolaştılar. O gün de bayağı rüzgârlıydı. Pufpuf, ileride kendisi gibi çok güzel bir kedi gördü. Ama o güzel kedi uzaklaşıyordu. Yaklaşmak istiyordu ama Arzu başka bir yöne gidiyordu. Pufpuf da tasma ne yöne giderse o yöne gitmek zorundaydı.

Pufpuf, sonunda bütün gücünü toplayıp tasmayı yırttı ve hızlıca güzel kediye doğru koştu.
Arzu, “Dur! Nereye, Pufpuf!” diye bağırıyordu.
Ama Pufpuf hiç önemsemiyor, “Ne olacak zaten? Bıktım bu kızdan,” diyordu.

Pufpuf koştu, koştu ama bir türlü yetişemiyordu. Sonunda yetişmişti. Ama o da ne!
Pufpuf, “Olamaz, olamaz!” diyordu. Çünkü gördüğü şey bir kedi değil, bir poşetti!

“Ah ah, ne yaptım ben? Bir poşet için buraya kadar gelmişim. Şimdi ne yapacağım?” diyordu.

Ne yapacağını düşünen Pufpuf, kendisinin dağlara, tepelere kadar geldiğini fark etti. Bu yetmezmiş gibi bir de ormandaydı. Korkarak yürüyordu. Bir ağaç kovuğu gördü. Hızlıca içine girdi. Bu gece burada uyuyacaktı.
Pufpuf, “Evdeki sıcak yatağımda yatsam da kötü zaten. O kötü kız Arzu bana her gece vuruyordu,” diyordu.

Pufpuf sabah erkenden kalktı. Biraz yürümeye karar verdi. Yürürken hiç görmek istemediği bir şey gördü. Tahmin edersiniz… Evet, bu bir köpekti!

Köpek ona yaklaşıyor, Pufpuf ise uzaklaşıyordu.
Köpek en sonunda dayanamayıp, “Ben sana zarar vermem. Dost olalım mı?” dedi.
Pufpuf dost olmayı kabul etti. Böylece ormanda birlikte, çaresizce yürüdüler.

Aradan bir ay geçti. Bir gün, Pufpuf ile köpek ormanda yürürken bir çiftçi onları buldu ve sahiplendi.

Bir gün çiftçi, bazı ihtiyaçlarını almak için şehre gitmişti. Yanında Pufpuf ve köpeği de götürmüştü. Yolda Pufpuf, Arzu’yu gördü. Arzu da Pufpuf’u gördü.

“Aa, Pufpuf, sen misin? Gel yanıma!” dedi.
Ama Pufpuf’un hâlinden, gelmek istemediği çok belliydi. Bir daha Arzu’nun kötü davranışlarını görmek istemiyordu.
Arzu, Pufpuf’un gelmeyeceğini anlayınca çekip gitti.

Çiftçi neler olduğunu anlayamadı ama bu durumu fazla önemsemedi.

Çiftçi, köpek ve Pufpuf hayat boyu mutlu ve mesut yaşadılar.

 


Dilara BİTAR

PATLAR ADAM VE PATLAR ÇOCUĞUN MACERALARI (YAZAN- ALİ TANIŞ)

PATLAR ADAM VE PATLAR ÇOCUĞUN MACERALARI (YAZAN- ALİ TANIŞ)

 

Patlar Adam ve Patlar Çocuk adalet için şavaşıyordu. Önlerindeki tek engel Kerten Adam’ın kötülükleriydi. İkili Süper Kötü Kerten Adam’ın dünyayı ele geçirmesine engel olabilecekler miydi?

Sıradan bir sabahtı… Patlar Adam yeni kostümleriyle ilgilenirken, Patlar Çocuk bilgisayarında araştırma yapıyordu.

Bilgisayarın başındaki Patlar Çocuk, araştırma yaparken bir şey buldu. Hemen patronu Patlar Adam’ın yanına gidip: “Kerten Adam bütün bilgisayar oyunlarını yavaş yavaş ele geçiriyor” dedi.

Patlar Adam: “Nasıl anladın?” 

Patlar Çocuk: “Bugün kedimiz  Patlarmiyav’ın miyavlaması farklıydı. Bir şeylerin  ters gittiğini fark ettim. Çünkü çok pis kokuyordu. Ve bu koku Kerten Adam’ın kokusuydu.Böylece Kerten Adam’ın bir işler çevirdiğini  ve biraz araştırınca yeni planını anladım”

Bunu duyan Patlar Adam, “Hemen gitmeliyiz” dedi. Patlar Çocuk başıyla onaylayınca hemen hazırlanıp  Patlar Çocuk ile bilgisayar oyunları laboratuvarına yani Kerten Adam’ın yanına gittiler. Bu  laboratuvarda bilgisayar oyunları yapılıyordu. Bu oyunlar aynı zamanda yok da edilebiliyordu. Yani Kerten Adam onları yok etmeden hepsini onun elinden almalılardı. Bir yere saklanıp Kerten Adam’ın planını dinlediler…

Kerten adam şöyle diyordu yardımcılarına: “Bu bilgisayar oyunlarını ele geçirerek o oyunların benim olmasını sağlayacağım. Sonra bu oyunları çok paraya satıp bu parayla dünyayı ele geçireceğim. Ve artık dünyanın ismi  “Kerten Dünya” olacak ve dünya kötü bir yer olacak. Kerten Dünya’da kedilerin hepsini kertenkeleye dönüştüreceğim. Kuşları da bukalemun yapacağım. HAHAHAHA…”

Bunu duyan Patlar Adam ve Patlar Çocuk durumun  kötü olduğunu anladılar ve hemen harekete geçtiler.

Patlar Adam : “Duydun mu evlat?”

Patlar Çocuk: “Korktum”

Patlar Adam: “Korkma. İyiler daima kazanır ama çalışmak gerek. Önce doğru planı bulacağız sonra da uygulamaya geçeceğiz.”

Patlar Çocuk: “Var mı aklında bir şey?”

Patlar Adam : “Öncelikle bilgisayarları alıp, bütün oyunları kaydedip indireceğiz. Sonra da eğer Kerten Adam bazılarını ele geçirdiyse onları satmasını engelleyeceğiz.”

Patlar Çocuk: “Ama bu o kadar kolay değil.”

Patlar Adam: Evet kolay değil. Ama bazen zor şeyler de kolaylaşır. 

Patlar Çocuk: peki ne yapacağız?

Patlar Adam: “Patlar Miyav’dan yardım alacağız. Onu Kerten Adam’a yollayacağız, oyalasın diye. Biz de bu arada bilgisayarlarını almaya çalışacağız.”

Patlar Çocuk: “Ben Kerten Adam’ın biraz daha oyalanması için formül biliyorum.”

Patlar Adam: “Ne?”

Patlar Çocuk:  “Kerten Adamın soğuktan nefret ettiğini unuttun sanırım. 

Patlar Adam: Planın ne?

Patlar Çocuk: Bizim buz küresini gizlice bilgisayarların olduğu odaya koyabilirsek o odaya katiyen girmez.” 

Patlar Adam : “İyi fikir! Hadi işe koyulalım!”

Ama Kerten adam boş değildi. Drone’ uyla kaydetme cihasını taaa Kanada’ya göndermişti. Ama bu bizimkiler için sorun değildi, yeni kostümlerindeki ışınlanma gücünü kullanarak hemen Kanada’ya ışınlanıp cihazı aldılar.

Ve işe koyuldular…

Patlar Miyav Kerten Adam’ı oyalarken, Patlar Adam kimseye görünmeden buz küresini onun odasına koydu.Ve Patlar Çocuğa işaret verdi. Patlar Çocuk da Patlar Adam’ın işaretini takip ederek odanın içine girdi ve oyunları kaydedip indirdi.

Ama Kerten Adam 25 tanesini tezgaha yerleştirmişti bile. Neyse ki hiç müşteri gelmemişti. Patlar ikilisi derin bir oh çekti.

Ama Patlar Çocuk tezgaha doğru ilerlerken bir anda görünmez bir duvara çarptı. Akıllı Kerten Adam! tezgahın etrafını görünmez duvarla örmüştü!!!

Patlar Adam: Kerten Adam tezgahın önüne görünmez bir  duvar örmüş.

Patlar Çocuk: Ama duvarın kenarında atom büyüklüğünde bir düğme var, 

Patlar Adam: Nerde?

Patlar Çocuk: Sen göremezsin, süper gözlerimle gördüm ben. 

Patlar Adam: Aaaa evet ben senin süper gözlerini unutuyorum hep!

Patlar Çocuk Kerten Adam’a görünmemeye çalıştı ama ne yazık ki başaramadı. Kerten Adam onu çoktan görmüştü.

Baştan tahmin ettikleri gibi bu iş hiç kolay olmayacaktı.

Patlar Çocuk:Kahretsin! Beni gördü.

Patlar Adam:Endişelenme, nereye gittiğini görmedi. Ama artık burada olduğumuzu biliyor.

Patlar Çocuk:Nereye gittiğimi görmedi ama burada olduğumuzu bildiği için tedbir alacaktır.

O sırada Kerten Adam’ın korkunç sesi duyuldu.

Kerten Adam: Hemen çıkın dışarı!!!

Patlar Adam ve Patlar Çocuk ses çıkarmayınca Kerten Adam daha yüksek sesle devam etti:

Kerten Adam:Üç saniye içinde çıkmazsanız, dünyayı yok ederim.

Patlar ikilisinden gene ses yoktu çünkü ne yapacaklarına karar vermemişlerdi.

Kerten Adam:Bir…iki…

Miyavvvv, diye ses duyuldu arkadan

Evet! Patlarmiyav yardıma yetişmişti, Kerten Adam’ın üzerine atladı ve sayımı durdurdu…

Kerten Adam:Kahretsin!!! Ama bitmedi, bir kozum daha var!

Patlar ikilisi “acaba kozu ne şimdi bunun?” diye düşünürken Kerten Adam’ın kozu içeri girdi.

Amanınnnn….

İçeriye asker robotlar girdi… ne olacaktı şimdi!!!!

Ama Patlar ikilisinin de karşı kozları vardı…

Bu savaş tam bir taktiksel savaştı artık …

Patlar Adam robotların üzerindeki bir atom büyüklüğündeki “KENDİNİ YOK ET!” Düğmesini gördü ve bastı. Tencere kafalı  Kerten Adam, kendini yok et düğmesi koymuştu. Bu çok saçmaydı!!!

Ama Patlar Çocuk gene de savaşı kaybediyordu…

Ve bir anda biri geldi ve robotları dondurdu…

Patlar Çocuk: Sen de kimsin?!

Bilinmez süper kahraman: Beni Patlar Miyav çağırdı, ben Kar Atan ve ekibinize katılmak istiyorum.

Patlar Adam ve Patlar Çocuk birbirlerine baktı. 

Patlar Çocuk: Peki senin bizden olup olmadığını nereden anlayacağız?

Patlar Adam: Evet Patlar Çocuk haklı! Ya bu bir oyunsa?

Sessizlik oldu.

Patlar Adam: Bizim bütün iyi kalpli insanlara verdiğimiz bir şifre var. Şifreyi söyle.

Kar Atan: Biliyorum şifreyi. Nane Şekeri!

İkisi birden: Ekibimize hoş geldin Kar Atan, biz de yeni eleman arıyorduk.Şimdi üç kişi olduk!

Üçü birden:yuppiiiii!!!!

Böylece üç kişi adaleti korumak için tekrar işe koyuldular. Önlerinde daha uzun bir yol vardı. Her şey yeni başlıyordu. 

   

 ALİ TANIŞ